Dünya genelinde sıhhat hizmetlerinde meydana gelen kusurlar, her yıl milyonlarca insanın ziyan görmesine neden oluyor. Bilhassa gelişmekte olan ülkelerde, Dünya Sıhhat Örgütü (WHO) datalarına nazaran her yıl 134 milyon advers olay yaklaşık 3 milyon mevte yol açıyor. Yüksek gelirli ülkelerde dahi her 10 hastadan biri hastanede bir yan tesir ile karşılaşıyor.
ClinVR Yönetim Kurulu Lideri Muhammed Coşgun tarafından yapılan açıklamada, bu tabloya karşı alınabilecek en tesirli tedbirlerden birinin sanal gerçeklik (VR) takviyeli simülasyon eğitimi olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Tıp eğitiminde risksiz ve tekrarlanabilir uygulama imkânı sunan VR teknolojileri, sıhhat işçisinin kusur oranını düşürmek için değerli bir araç haline gelmiştir” sözlerine yer verildi.
Açıklamada, Avustralya’da yapılan bir çalışmada, sanal eğitimlerin tıbbi yanlışları yüzde 40 oranında azalttığı hatırlatılarak, sanal hastalarla tekraren olay pratiği yapma imkânı sunan simülasyonların, hem eğitim kalitesini hem de hasta güvenliğini artırdığına dikkat çekildi.
ClinVR açıklamasında ayrıyeten, 2030 yılına kadar dünya genelinde 10 milyon sıhhat çalışanı açığı beklendiği ve bu açığın nitelikli eğitim araçlarıyla kapatılması gerektiği vurgulandı. Fizikî kaynaklara erişimin sonlu olduğu coğrafyalarda, sanal eğitim teknolojilerinin coğrafik eşitsizlikleri azaltan bir tahlil olarak öne çıktığı söz edildi.
Maliyet boyutuna da değinilen açıklamada Coşgun, “Geleneksel eğitimde kullanılan fizikî kaynakların yerine, dijital simülasyonlarla sağlanan pratik ortamları, uzun vadede kurumlar için maliyet avantajı yaratmakta, tıpkı vakitte eğitmen gereksinimini ve lojistik yükü de azaltmaktadır” Dedi.
Teknolojik erişimin kolaylaşması ile birlikte, sanal eğitim altyapılarının artık daha fazla kurum tarafından kullanılabilir hale geldiği vurgulayan Coşgun, şöyle devam etti ; “Hasta güvenliğini artırmak, kusurları azaltmak ve sıhhat çalışanını aktif formda yetiştirmek için VR teknolojileri artık lüks değil, eğitimde bir gereklilik haline gelmiştir.”
