
TOGG, birinci satışa çıktığı günden bu yana elektrikli araba pazarına form veren isim haline geldi.

Elbette bu durumun birden fazla nedeni var. Ancak en büyük etken TOGG’un yürekli fiyat siyaseti diyebiliriz. Tabi ki bu noktada ÖTV dilimlerinin TOGG ekseninde şekilleniyor olmasının da hissesi büyük.

Hali hazırda elektrikli otomobillerde en düşük ÖTV dilimi yüzde 10 olarak belirlenmiş durumda. Sonraki en düşük dilim ise yüzde 40. Yani bir araba yüzde 10’luk dilimden yüzde 40’lık dilime geçtiğinde etiketine 500.000 TL’ye yakın bir artırım yansıyor.

Durum bu türlü olduğunda yüzde 10’luk dilimdeki arabalarla yüzde 40’lık dilimdeki arabalar ortasındaki fark uçuk bir düzeye geliyor. Doğal olarak satış bazında da yüzde 40’lık ÖTV dilimine giren araba çakılıyor.

Ülkemizde satış yapan otomobil markaları, ürettikleri elektrikli otomobilleri yüzde 10’luk ÖTV diliminde tutmak için büyük uğraşlar veriyor. Hatta o denli ki fiyat noktasında 1.9 milyon TL civarına takılıp kalıyorlar.

Çünkü bu baremden sonrası bir üst ÖTV dilimine geçeceği için otomobil markaları fiyatlarını bu noktada frenlemek zorunda kalıyorlar.

Eğer frenlemezlerse yalnızca 1.4 milyon TL’ye satılan TOGG ile ortalarında 1 milyon TL’lik bir uçurum oluşacağı için araçlarının satmayacağını biliyorlar.

TOGG fiyat baremini 1.4 milyon TL civarında tuttuğu sürece öbür araba markalarının da artırım yapması çok mümkün görünmüyor.

TOGG’un önemli manada araba pazarına ayar verdiğini, tüm fiyatları tek başına belirlediğini söylemek, çok da absürt bir telaffuz olmayacaktır.