Migrenle yaşayan milyonlarca bireyden biriyseniz, hava durumu değiştiğinde şiddetli bir baş ağrısı yaşama olasılığınız yüksek. Araştırmalar, migren hastalarının değerli bir kısmının hava durumu değişikliklerini bir tetikleyici olarak gördüğünü ve bunun en sık lisana getirilen migren kaynaklarından biri olduğunu ortaya koyuyor.
Bu durum, iş, okul ve toplumsal hayatı olumsuz etkileyebiliyor ve bireylerde çaresizlik hissi yaratabiliyor. Pekala, kimi beyinler neden çevresel değişikliklere bu kadar hassas? Uzmanlar bu sorunun cevabını hala tam olarak anlamış değil.
Bildiğimiz şu ki, migren hastaları bilhassa hassas hudut sistemlerine sahip. Hava basıncı, sıcaklık, nem ve hava kalitesindeki değişimler üzere belli çevresel faktörler, beyinde ağrıya yol açan yolları harekete geçirebiliyor.
Hava şartlarının migreni tetiklemesinin en önemli yolları bireyden bireye değişse de, birkaç ortak tetikleyici öne çıkıyor. Bunlardan biri barometrik basınç değişiklikleri. Atmosferik basınçtaki değişimler en sık bahsedilen tetikleyiciler ortasında. Bir fırtına sistemi yaklaşırken hava basıncı düşer. Kimi bilim insanları, bu değişimin başın içindeki basıncı yahut beyindeki kan damarlarının genişlemesini ve daralmasını etkileyebileceğine inanıyor. Bir teoriye nazaran, barometrik basınçtaki değişiklikler, kafatasının içi ile dış ortam ortasındaki basınçta küçük bir dengesizliğe yol açabiliyor. Bu durum, baştaki ağrıya hassas sonları direkt uyararak iltihaplanmaya ve migrenin başlamasına neden olabiliyor. Başka görüşler ise iltihaplanma, beynin duyusal girdileri sürece biçimi ve migren aktivasyonunda değerli rol oynayan serotonin düzeylerindeki değişikliklere işaret ediyor.
Bir öbür tetikleyici olaraksa aşırı sıcaklıklar yahut ani değişimler gösteriliyor. Çok sıcak yahut çok soğuk günler üzere çok sıcaklıklar yahut ani sıcaklık değişimleri, bedenin iç istikrarını bozabiliyor. Yüksek nem yahut nem düzeylerindeki süratli değişimler de emsal bir tesir yaratabiliyor.
Hava kirleticileri, parlak güneş ışığı, yıldırım ve şiddetli rüzgarlar da migren ataklarıyla ilişkilendiriliyor.
Kısacası, hava değişiklikleri zati daha hassas olan beyin üzerinde bir gerilim faktörü olarak tesir edebiliyor. Kesin tetikleyiciler ve reaksiyonlar şahıstan bireye değişse de, araştırmalar hava durumu ile biyolojimiz ortasındaki etkileşimin migren hastalarının bir kısmı için kıymetli bir rol oynadığını gösteriyor.
Ağrıyı azaltmak için yapabilecekleriniz
Hava durumunu değiştiremezsiniz, lakin proaktif davranarak migren rutininizi hava şartlarının olumsuz tesirlerinden koruyabilirsiniz.
Öncelikle migreninizi takip edin ve hava kestirimlerini izleyin. Bir migren günlüğü yahut uygulaması kullanarak atakların ne vakit meydana geldiğini ve o anki hava şartlarını takip edin. Yağmurdan bir gün evvel yahut sıcaklık değişiklikleri sırasında atakların meydana gelmesi üzere muhakkak düzenler ortaya çıkabilir. Bu, programınızı yahut ilaç planınızı ayarlamanıza imkan tanır.
Sağlıklı alışkanlıklar edinin. Dehidrasyon, yetersiz uyku ve atlanan öğünler hava şartlarının tesirlerini artırabilir. Bu nedenle, bedeninizi istikrarda tutmak hassasiyeti azaltmaya yardımcı olur. Tertipli idman ve sağlıklı beslenme de yararlı olacaktır.
Migren dostu bir ortam yaratın. Güneşin şiddetli olduğu yahut nemin yüksek olduğu günlerde içeride kalmayı tercih edin. Güneş gözlüğü, göz maskesi yahut hatta mavi ışık gözlüğü yardımcı olabilir.
Önleyici tedavileri düşünün. Bir fırtınanın migreninizi tetikleyeceğini evvelden biliyorsanız, acil durum ilaçlarınızı yanınızda bulundurabilir yahut hava olayları sırasında önleyici tedavi uygulayabilirsiniz. Şayet hava durumu sık sık migreni tetikliyorsa, migren oluşumunu azaltmak için nizamlı olarak kullanılabilecek önleyici tedaviler (ilaçlar, destekler yahut nöromodülasyon cihazları) hakkında sıhhat uzmanınızla konuşmanız yararlı olacaktır.
