Dünya deniz nakliyatında sıfır emisyona geçiş için bugüne kadar atılan en büyük adımlardan biri Danimarka’da atılıyor. Finlandiya merkezli teknoloji şirketi Wärtsilä, Danimarka’da deniz nakliyatı yapan Molslinjen için ürettiği battarya-elektrikli iki katamaran feribotu büsbütün entegre elektrikli tahrik sistemiyle donatacağını duyurdu. Molslinjen’in “dünyanın denizdeki en büyük elektrifikasyon projesi” olarak nitelendirdiği bu teşebbüs, bölümün dönüşümünde kritik bir eşik olarak bedellendiriliyor. Avustralya’daki Incat Tasmania tersanesinde üretimi süren 129 metrelik iki feribot, Danimarka’da Jutland ile Zealand ortasındaki ağır Kattegat çizgisinde çalışacak. Her biri 1.483 yolcu ve 500 araç taşıyabilecek kapasiteye sahip olan gemiler, 40 knot’un (yaklaşık 74 km/s) üzerinde suratlara ulaşabilecek. Bu sürat ve kapasite, Avrupa’nın en işlek feribot sınırlarından biri için önemli bir artış manasına geliyor. Molslinjen CEO’su Kristian Durhuus, projeye dair yaptığı açıklamada “Bu feribotlarla her yıl Danimarka’nın karbon ayak müsaadeden 132 bin ton CO₂ emisyonunu sileceğiz” dedi. Bu ölçü, yaklaşık 90 bin aracın yıllık salımına denk geliyor.
Molslinjen’in Elektrikli Feribotları, Sadece 30 Dakikada Bir Sonraki Sefer Hazır Hâle Gelecek
Teknik açıdan bakıldığında, feribotların her biri 45.000 kWh kapasiteli lityum-iyon batarya sistemleriyle çalışacak. Seyahat öncesinde Aarhus ve Odden limanlarında 15 kV AC çizgisi üzerinden 55.000 kW güçle şarj edilecek gemiler, sadece 30 dakikada yaklaşık 25.000 kWh güç depolayarak bir sonraki seferine hazır hâle gelecek. Bu da limanlara son derece yüksek kapasiteli şarj altyapıları kurulmasıyla mümkün olacak. Feribotlarda kullanılan bataryalar, özel soğutma ve yangın tedbire sistemleriyle inançlı bir halde işletilecek. Tüm bunlar bir ortaya geldiğinde, Kattegat sınırında tek şarjla gidiş-dönüş seferlerini yapabilecek batarya-elektrikli feribotlar ortaya çıkmış olacak.
Wärtsilä tarafından sağlanacak teknoloji paketi; sekiz elektrikli tahrik motoru, elektrikli su jeti sistemi, DC güç dönüşüm altyapısı, güç idare ve otomasyon sistemleri ile ProTouch denetim platformunu kapsıyor. Sekiz su jetli konfigürasyon, feribotların toplam yükünü düşük tutarken sığ sularda yüksek hareket kabiliyeti ve verimli hareket imkânı sağlıyor. Ayrıyeten bakım kolaylığı sunan tasarımı, entegre yönlendirme ve aksi istikamette itme özellikleriyle birlikte, gemilerin hem liman hareketlerinde hem de yüksek süratli seyirlerde üstün performans göstermesine imkan tanıyor.
Wärtsilä Marine Başkanı Roger Holm, iş birliğinin ehemmiyetine dikkat çekerek, “Bu feribotlar sadece Kattegat çizgisine elektrikli nakliyatı getirmiyor; tıpkı vakitte denizcilik dalının net sıfır emisyon gayesine ulaşma seyahatini da hızlandırıyor” tabirlerini kullandı. Hakikaten de bu projeyle birlikte, deniz nakliyatında elektrikli tahlillerin devreye girmesi için bugüne kadarki en büyük adımlardan biri atılmış olacak.
Yapımları Avustralya’da tamamlandıktan sonra Danimarka’ya getirilecek olan ilk geminin 2027’de, ikincisinin ise 2028’de hizmete başlaması planlanıyor.
