Şarj edilebilir hibrit araçlar (PHEV), elektrikli motorun etraf dostu avantajlarını içten yanmalı motorun pratikliğiyle birleştiriyor. Lakin bu araçların çevresel tesiri uzun müddettir tartışma konusu. Son yayımlanan bilgiler, bu tartışmayı daha da alevlendirdi. Avrupa Çevre Ajansı (EEA) tarafından paylaşılan ve Transport & Environment (T&E) tarafından aktarılan yeni emisyon dataları, PHEV’lerin resmi sayılarla gerçekte ne kadar karbon saldığını ortaya koyuyor.
Araç sahipleri, hibrit modelleri düşük yakıt tüketimi ve teoride daha az emisyon nedeniyle tercih ediyor. Araba üreticileri de elektrikli araçlara geçişin yavaş olduğu devirde bu modellerin karbon salınımını düşürmede kıymetli bir tahlil sunduğunu öne sürüyor. Fakat yeni rapor, fişli hibritlerin resmi bilgilere nazaran beş kat daha fazla CO2 saldığına işaret ediyor.
Hibrit Araçların Gerçek Emisyonu Resmî Sayıları AşıyorHibrit Araçların Gerçek Emisyonu Resmî Sayıları Aşıyor
Resmî WLTP testlerinde kilometre başına 28 gram CO2 olarak gösterilen kıymetler, gerçek kullanımda 139 g/km civarında ölçüldü. Evvelki yıllarda da emsal farklar görüldü: 2022’de resmi kıymet 33 g/km iken, gerçek emisyon 137 g/km idi; 2021’de ise ölçülen kıymet 134 g/km, resmi ortalama ise 38 g/km olarak kaydedilmişti.
Bu farkın esas nedeni, emisyon ölçümlerinin laboratuvar ortamında yapılması ve gerçek ömür şartlarını yansıtmaması. T&E, elektrikli sürüş modunun araçların çoğunlukla bataryadan aldığı güçle çalıştığını, lakin ani hızlanma yahut yokuşlarda içten yanmalı motorun devreye girdiğini belirtiyor. Ayrıyeten kullanıcıların bataryaları sistemli şarj etmemesi de gerçek emisyonu artıran etkenlerden biri.
Elektrikli Modda Hibrit Kullanımı: Resmî Sayılar Artık Daha Gerçekçi OlacakElektrikli Modda Hibrit Kullanımı: Resmî Sayılar Artık Daha Gerçekçi Olacak
Yeni düzenlemelerle bu durum değişebilir. Avrupa’da WLTP testlerinde kullanılan “Kullanım Faktörü” oranı, menzili 60 km olan bir PHEV’in elektrik modunda kullanılacağı varsayımını belirliyor. 2025-2026 yıllarında bu oran %54’e, 2027-2028’de ise %34’e düşürülecek, böylelikle resmi emisyon bedellerinin gerçeğe daha yakın olması hedefleniyor. Lakin Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği (ACEA), bu değişikliğin Çinli üreticilere avantaj sağlayacağını belirterek iptal edilmesini talep ediyor.
Sonuç olarak, yeni bilgiler PHEV’lerin resmi emisyon sonlarını manipüle etmeye açık olduğunu gösteriyor. Her ne kadar kusurları bulunsa da, hibrit araçlar elektrikliye geçiş sürecinde kritik bir rol oynayabilir. Ama araba üreticilerinin daha sorumlu davranması, gerçek çevresel yarar sağlamak için koşul.
