Türk savunma sanayiinin lokomotif firmalarından ASELSAN, ulusal güvenliğin en kritik bileşenlerinden olan hava savunma kapasitesini güçlendirme yolunda dev bir adım attı. Savunma Sanayii Başkanlığı ile yapılan mutabakat, Türkiye’nin kendi geliştirdiği ileri teknoloji hava savunma sistemlerinin Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine kazandırılmasını öngörüyor.
ASELSAN Yatırımın Detayları
Söz konusu dev mukavele kapsamında, teslimatların 2027 yılında başlaması ve 2031 yılına kadar tamamlanması planlanıyor. Bu takvim, Türkiye’nin katmanlı hava savunma mimarisini ulusal sistemlerle tamamlama maksadına yönelik kararlılığını ortaya koyuyor. Muahedenin tam 1.65 milyar Avroluk bütçesi, projenin büyüklüğünü ve Türkiye’nin bu alandaki teknolojik bağımsızlık vizyonunu gözler önüne seriyor.
Milli Teknoloji Atılımının Zirvesi
Bu muahede, yalnızca bir tedarik projesi olmanın ötesinde, Türkiye’nin Ulusal Teknoloji Hamlesi’nin ve savunma sanayiindeki yerlileşme uğraşlarının somut bir meyvesi olarak bedellendiriliyor. Yabancı menşeli sistemlere olan bağımlılığı azaltmayı hedefleyen Türkiye, HİSAR ve SİPER üzere kendi geliştirdiği ve başarılı testlerle rüştünü ispatlamış sistemlerle gökyüzünü garanti altına alıyor. Bu kontratın, kelam konusu ulusal sistemlerin seri üretimi ve yaygınlaştırılmasına yönelik olduğu iddia ediliyor.
https://twitter.com/aselsan/status/1965661245475782945
Bu büyüklükteki bir proje, yalnızca ASELSAN için değil, birebir vakitte şirketin birlikte çalıştığı yüzlerce alt yüklenici ve KOBİ için de kıymetli bir ekonomik canlanma manasına geliyor. Proje müddetince yaratılacak istihdamın yanı sıra, elde edilecek mühendislik birikimi ve teknolojik yetkinlik, Türkiye’nin gelecekteki savunma projeleri ve ihracat potansiyeli için de kritik bir referans oluşturacak.
SSB ve ASELSAN ortasında imzalanan bu tarihi mukavele, Türkiye’nin egemenliğini ve güvenliğini kendi imkanlarıyla sağlama konusundaki stratejik vizyonunun en net göstergelerinden biri olarak kayıtlara geçti. 2027’den itibaren envantere girmeye başlayacak olan yeni sistemler, Türkiye’nin hava alanını her türlü tehdide karşı daha faal bir biçimde muhafazasını sağlayacak.
