1. Anasayfa
  2. Yaşam

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türkiye: Bir Rekorun Ardındaki Gerçek


Normalde insan, ülkesinin adını bir listede ilk sırada gördüğünde gururlanır. Madalyalar, başarı ödülleri ve kırılan rekorlar hepimizin içini kıpır kıpır eder. Ancak bazı rekorlar, kutlama değil, yüzleşme sebebidir.

Ne yazık ki, Türkiye, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)‘ne en çok başvuru yapan ülke konumunda. Türkiye’nin toplam başvuru sayısı 26.050! Bu sayı sadece bir istatistik değil; adalet arayışının ulusal sınırları aşarak başka bir coğrafyaya taşınması demek.

aihm

Adalet Nerede Aranıyor?

Binlerce insan, kendi ülkesinde hakkını arayamıyor. Umudunu kendi yargı sistemine değil, Avrupa’daki mahkemelere bağlıyor. Bu durum, sadece hukuki bir problem değil; aynı zamanda toplumun adalete olan güveninin çöküşünü de gözler önüne seriyor.

Sıralamalar Ne Söylüyor?

  • Türkiye, başvuru sayısında birinci.

  • Ardından Rusya ve Ukrayna geliyor.

  • Nüfusa oranla başvuru sayısında ise 24. sıradayız.

Bu tablo, Türkiye’de adalet sisteminin işleyişi, güvenilirliği ve hızının sorgulandığını net bir biçimde ortaya koyuyor.

AİHM Neden Bu Kadar Önemli?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, bireylerin devlet karşısında insan haklarını koruyabileceği son noktalardan biridir. AİHM’ye yapılan her başvuru, iç hukuk yollarının tükenmiş olduğu ve bireyin kendi ülkesinde adalete ulaşamadığı anlamına gelir.

Bu Durum Ne Anlama Geliyor?

  • Yargıya Güvensizlik: İnsanlar iç hukuk mekanizmalarının tarafsızlığından ve etkinliğinden şüpheli.

  • Adaletin Gecikmesi: Geciken adalet, adaletsizliktir. Binlerce dosya yıllarca sonuçlanmayı bekliyor.

  • Toplumsal Adaletsizlik Algısı: Adil bir düzenin yokluğu, toplumsal barışı tehdit eder.

Belki AİHM, bizim adalet saraylarının mimari ihtişamını, mermer zeminlerini, heybetli sütunlarını bilmiyordur(!) Ama vatandaşın gözündeki adaleti ölçüyorlar; esas olan da bu değil mi zaten?

Gerçek adalet, sadece yasaların varlığıyla değil, onların uygulanma biçimiyle anlam kazanır. AİHM verileri; devletin, yargının ve toplumun kendine şu soruyu sormasını zorunlu kılıyor:
“İnsanlar neden kendi ülkelerinde değil, başka bir ülkedeki mahkemede adalet arıyor?”

Bu sorunun cevabını birlikte aramak ve sistemin iyileşmesi için çaba göstermek artık bir vatandaşlık görevidir.

  • 0
    alk_
    Alkış
  • 0
    sevdim
    Sevdim
  • 0
    _a_rd_m
    Şaşırdım
  • 0
    k_zd_m
    Kızdım

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir