Arctic Takımadaları’nda bulunan Kanada’nın Victoria Adası, akıl almaz bir coğrafyaya mesken sahipliği yapıyor. Bu coğrafik tuhaflık, bir gölün içindeki adanın içindeki bir gölün içindeki bir adadan oluşuyor. İnsan beyni okuduğunu anlamakta zorlanıyor olabilir…
Bu sıra dışı üçüncü dereceden ada, yani, bir ana adanın içinde yer alan bir gölün içindeki bir adanın içindeki bir gölün içindeki ada, 2007 yılında coğrafyacı Josh Calder tarafından Google Haritalar kullanılarak keşfedildi. Keşfedildiğinde büyük şaşkınlık yaratan bu merkezdeki kara modülünün çapı yalnızca 300 metre civarında. Epeyce küçük boyutlarına karşın, bu eşsiz coğrafik düzenleme, tabiatın karmaşık ve tekrar eden desenlerinin bir göstergesi olarak bilim dünyasında ve genel kamuoyunda ilgi uyandırdı. Böylesine ender bir oluşumun bulunması, haritalama teknolojisinin ve coğrafik keşiflerin hala ne kadar sürprizlere açık olduğunu da gözler önüne seriyor.

Dünya üzerinde bu tipten “üçüncü dereceden adalar” hayli ender bulunuyor. Kanada’daki bu oluşumun yanı sıra, Filipinler’de Taal Yanardağı’nın krater gölünde yer alan Vulcan Point da misal bir öbür üçüncü dereceden ada örneği. Bu ada, yanardağın patlamasıyla 2020’de kaybolsa da daha sonra kratere tekrar su dolmasıyla tekrar ortaya çıktı.
Dünya büyük bir bilmece
Kanada’daki bu özel ada, etrafındaki ıssız tabiat ile de dikkat çekiyor. En yakın yerleşim yerinin yaklaşık 145 kilometre uzakta olması, buranın ne kadar izole ve el değmemiş bir bölgede bulunduğunu gösteriyor. Bu izole pozisyonu, keşfedilene kadar neden gözden kaçtığını da açıklıyor.
Kanada’nın Kuzey Kutbu’na yakın Victoria Adası‘nda yer alan bu doğal labirent, coğrafik bilmeceleri sevenler için adeta bir beyin jimnastiği niteliğinde. Birbiri arkasına gelen su ve kara modülleri, haritalar üzerinde bile anlaşılması güç bir nizam oluşturuyor. Bu cinsten doğal oluşumlar, gezegenimizin hala keşfedilmeyi bekleyen ve bizleri şaşırtmaya devam eden sırlarla dolu olduğunu hatırlatıyor.