Türkiye, aktif fay hatları üzerinde yer alan bir deprem ülkesidir. Her sarsıntı bize aynı gerçeği tekrar hatırlatıyor:
“Deprem değil, ihmalkarlık öldürür.”
Ama bu farkındalık ne yazık ki sadece birkaç gün sürüyor… Sonra yine eski alışkanlıklara, geçici telaşlara, unutkanlıklara dönüyoruz.
Bilim Uyarıyor, Ama Biz Ne Kadar Dinliyoruz?
Prof. Dr. Naci Görür yıllardır uyarıyor:
“Kumburgaz Fayı kilitli, enerji biriktiriyor. Büyük deprem kapıda.”
İstanbul açıklarında meydana gelen 4.0 ve ardından 6.2 büyüklüğündeki depremler, bu uyarıların sadece bir tahmin değil, bilimsel gerçek olduğunu ortaya koyuyor.
Ama biz yine unutuyoruz, çünkü unutmak kolay, korkuyu bastırmak daha konforlu.
Oysa o gün geldiğinde, bu bir doğa olayı değil; hazırlıksızsak bir felakettir.
Deprem Sadece Yeri Değil, Hayatları da Sarsar
Depremler sadece binaları değil, hayatları, anıları, umutları da yıkar.
Bir gecede, bir saniyede her şey değişebilir.
Peki biz gerçekten hazır mıyız?
Acil çantamız var mı?
Evimiz dayanıklı mı?
Ailemizle bir acil durum planı yaptık mı?
Unutmayalım: Her Dakika Önemlidir
Deprem anında saniyeler hayat kurtarabilir.
Yoğun günlük yaşamda bu gerçeği göz ardı edebiliyoruz ama aslında:
Bilinçli birey olmak,
Depreme dayanıklı konutlarda yaşamak,
Tatbikatları düzenli olarak yapmak,
Çocuklara deprem bilinci kazandırmak bizim elimizde.
Bu Felaket Bir Gün Olacak, Önemli Olan Ne Kadar Hazır Olduğumuz
Depremleri engelleyemeyiz, ama etkilerini azaltabiliriz.
Bilimsel uyarıları göz ardı edersek, günü geldiğinde “Keşke önlem alsaydık” demek zorunda kalabiliriz.
Unutma: Deprem Gerçek, Hazırlık Şart
Korkuyla değil, bilinçle yaşayalım.
Depremler olacak. Ama biz:
Önlem alırsak,
Bilgiyle güçlenirsek,
Birbirimize destek olursak,
bu zorluğun üstesinden hep birlikte gelebiliriz.