Elmaların yüzeyinde bulunan küçük, bazen kahverengi bazen de beyaz olan beneklerin aslında kusur değil, meyvenin yaşaması için hayati ehemmiyet taşıyan doğal yapılar olduğunu biliyor muydunuz? Bilim dünyası artık bu minik oluşumların ne işe yaradığını aydınlattı ve meyve gelişimindeki kilit rollerini ortaya koydu.
Yediğimiz elmaların kabuğunda gözle görülen bu küçük noktalar, bilimsel ismiyle “lentiseller” olarak biliniyor. Bu süngerimsi gözenekler yalnızca elmalarda değil, armut, patates üzere öteki meyve ve sebzelerde, hatta kimi ağaçların gövdelerinde de bulunuyor. Görünüşleri kolay olsa da, lentiseller bitkinin iç dokuları ile dış ortam ortasında gaz alışverişini sağlayan kritik bir işleve sahip. Yaprakların stomaları aracılığıyla gerçekleştirdiği bu gaz alışverişi, meyve kabuklarında çoklukla geçirgen olmayan bir yapıya sahip olduğundan, lentiseller adeta meyvenin nefes almasını sağlayan küçük pencereler vazifesi görüyor.
Nefes alıp veren meyveler
Oksijenin içeri girmesine ve karbondioksitin dışarı atılmasına müsaade verirken, meyvenin içindeki nem düzeylerini de denetim altında tutuyorlar. Bu süreç, meyvenin büyümesi ve olgunlaşması için gerekli olan aerobik teneffüsün devamlılığını sağlıyor ve hasattan sonra bile meyvenin canlı kalmasına yardımcı oluyor. Birtakım araştırmalar, lentisellerin fotosentezde de düşük seviyede rol oynayabileceğini öne sürüyor.
Ancak lentisellerin bu hayati kıymeti, tıpkı vakitte onları bir zayıflık noktası haline getirebiliyor. Meyvenin kollayıcı kabuğundaki bu açıklıklar, bakteri ve mantar üzere patojenler için harika bir giriş kapısı olabiliyor. Bilhassa sıcak ve nemli şartlar altında, lentiseller basitçe enfeksiyon kapabiliyor. Bu durum, meyvede lentisel bozulması yahut çürüklüğü üzere rahatsızlıklara yol açarak, renk bozukluklarına ve hatta meyvenin iç kısmında çürümeye neden olabiliyor.
