Hayatımızda bazen hiç beklemediğimiz anlarda bir dönüşüm başlar. Korkularımızı aşmak, geçmişte öğrendiklerimizi sorgulamak ve sorumluluk almak zorunda kalırız. Bu anlarda karşımıza çıkan minik dostlarımız, hayatı bambaşka bir yöne çevirebilir. Benim için evcil hayvan sahiplenme süreci, yıllarca süren korkuların ve önyargıların ardından geldi. Çocukluğumda hayvanlara dair öğretilen korkular, uzun yıllar boyunca gerçek bir fobiye dönüştü.
Korkularla Büyümek: Kedi ve Köpek Fobisi
Annem, hayvanlara karşı büyük bir tedirginlik duyardı. “Kediler ısırır, köpeklerde pire olur” gibi söylemlerle büyüdüm. 8 yaşımda yaşadığım bir olay bu korkuları pekiştirdi: Sokakta koşarken çöpten çıkan bir kedinin üzerime düşüp tırmalaması sonrası, kuduz aşılarıyla tanıştım. O yaşta yaşadığım bu deneyim, beni kedilerden ve köpeklerden tamamen uzaklaştırdı.
Yıllar boyunca her hayvanla karşılaşmada panik yaşadım. Kafelerde bile masanın üzerine çıktığım anlar oldu, sırf bir köpek bana yaklaşmasın diye.
Dönüm Noktası: Hayatın Yeniden Kurulması
Eşimi kaybettiğimde hayatım bir kez daha altüst oldu. Tek başına iki kız çocuğu büyütmeye çalışırken, kızlarıma özellikle de küçük kızıma sorumluluk kazandırmak ve sevgiyle bağ kurdurmak için bir evcil hayvan sahiplenmeye karar verdim.
O gün Badem hayatımıza girdi. Minicik bir Poodle yavrusuydu. Başlarda korkudan ona yaklaşamıyordum. Ama o, sevgiye aç bir yavruydu. Çocuklarım uyurken, ağlayan Badem’e kucak açmak zorunda kaldım. O an, hem korkularımı kırdım hem de yepyeni bir bağ kurdum.
Sadakat ve Sevgi: Bir Canın Hayatımıza Katkısı
Badem, zamanla ailemizin bir bireyine dönüştü. Bugün 2 yaşında ve hâlâ beni her akşam kapıda karşılıyor. Geceleri ayağımın dibinde uyuyor, sabahları yaramazlık yaparak güne enerjik başlamamı sağlıyor.
Evcil hayvanlar sadece bir sorumluluk değil, hayatın anlamına dönüşen bir dost oluyor. Özellikle köpekler, koşulsuz sevgi ve sadakatin gerçek tanımı.
Korkuyu Sevgiyle Yenmek
Evcil hayvan sahiplenmek, sadece bir cana ev açmak değil; aynı zamanda içsel bir dönüşüm yaşamak demektir. Bu hikâyemle söylemek isterim ki, korkularınızın üzerine sevgiyle gitmek, hem bir canı kurtarır hem de sizi daha iyi bir insana dönüştürür.
Eğer bir boşluk hissediyorsanız, belki de sizi tamamlayacak olan o küçük patilidir.
