MIT’den (Massachusetts Institute of Technology) kimya mühendisleri, ham petrolü bileşenlerine ayırmada esaslı bir değişiklik yaratabilecek bir teknoloji geliştirdi. Yeni yol, klasik ısıtma sürecine alternatif sunarak karbon salımını yüzde 90 oranında azaltma potansiyeli taşıyor. Kaynatmak yerine süzmek
Geleneksel rafineri süreçlerinde ham petrol, yüksek sıcaklıklarda kaynatılarak akaryakıt, dizel ve ısıtma yağı üzere eserlere ayrılıyor. Lakin bu süreç, global güç tüketiminin yaklaşık yüzde 1’ini ve fosil yakıtlardan kaynaklanan karbon salımının yüzde 6’sını oluşturuyor.
MIT’den kimya mühendisliği doçenti ve çalışmanın baş muharriri Zachary P. Smith, ham petrolü kaynatmak yerine bileşenleri hal ve boyuta nazaran ayırmayı öneriyor. Araştırma takımı, ham petrolü tıpkı bir elek üzere ayıran özel bir polimer zar (membran) geliştirdi. Bu formül, su arıtımında kullanılan ve 1970’lerden bu yana yaygın olan zıt ozmoz membran teknolojisinden ilham alıyor. Lakin daha evvel yapılan denemelerde, zarın şişmesi nedeniyle başarılı bir ayrıştırma sağlanamamıştı.
MIT takımı bu sorunu, membranın kimyasal yapısında değişikliğe giderek çözdü. Amid bağlarını imid bağlarıyla değiştirerek sineması daha hidrofobik hale getiren araştırmacılar, böylelikle hidrokarbonların membran üzerinden tesirli formda geçebilmesini sağladı. İşin olumlu bir yanı da emsal bir usulün zati su arıtımında oturmuş olması. Bu da mevcut üretim sınırlarında bu teknolojinin kolay kolay uygulanabileceğini gösteriyor. Teknolojinin en dikkat çeken istikametlerinden biri de organik sistemlerde geniş bir uygulama alanı sunması. Farklı zarlar kullanılarak çok daha karmaşık kimyasal karışımlar bile ayrıştırılabilir. Bu da kimya sanayisi için verimlilikte çarpıcı artışlar manasına geliyor. Öte yandan uzmanlar, iklim krizine tahlil için temel yolun fosil yakıtların yerine yenilenebilir güce geçmek olduğunu hatırlatıyor. Fakat bu tıp teknolojiler, mevcut güç altyapısı içinde daha çevreci üretim yolları sunarak geçiş sürecini hızlandırabilir.
