
Uçak dizaynıyla ilgilenen mühendisler için pencereler yalnızca yapısal bir sorun değil; birebir vakitte yük ve aerodinamik sürtünme kaynaklı yakıt verimliliği düşüşünün esas sorumlularından. Phantom 3500 ise bu sorunu kökten çözüyor. Penceresiz gövdesi, hava akışının gövde ve kanatlar boyunca paralel katmanlar halinde — yani “laminar” halde — akmasını sağlayarak sürtünmeyi minimuma indiriyor. Bu da daha az yakıt tüketimi, daha uzun menzil ve daha yüksek hız manasına geliyor.
Otto Aviation, evvelki Celera 500L prototipinden elde edilen uçuş datalarını Dassault Systemes’in 3DEXPERIENCE platformuyla birleştirerek Phantom 3500’ü geliştirdi. Hedeflenen birinci etap verimlilik artışı ise yüzde 35. Gelecekte bu oran yüzde 50’ye kadar çıkabilir.
Pencereler yerine dev ekranlar


3.200 deniz mili (yaklaşık 5.926 km) menzile sahip olması hedefleniyor. Uçağın rakiplerine kıyasla işletme maliyetinin yüzde 50 daha düşük olması beklenirken, karbon emisyonlarının yüzde 80 oranında azalacağı öngörülüyor. Ayrıyeten kısa ve geniş kanat tasarımı sayesinde sadece 1.067 metre uzunluğundaki pistlerden kalkış ve iniş yapabilecek kapasiteye sahip olacak.
Otto Aviation, uçak geliştirme döngüsünde kritik bir dönüm noktası olan ön tasarım incelemesini Ekim ayına kadar tamamlamayı, ilk uçuş testlerinin ise 2027’de yapılmasını planlıyor. Firma, Phantom 3500’ü 2030 yılı prestijiyle ticari uçuşlara hazır hale getirmeyi hedefliyor.