Hidrojenle çalışan vapurlar, dizel yakıt kullanan gemilere kıyasla hâlen çok daha kıymetli bir seçenek. Lakin karbon emisyonu ve hava kirliliği üretmemeleri, bu teknolojiyi kentlerin iklim maksatları açısından cazip hâle getiriyor. Kısa uzaklıklarda bataryalı gemiler daha pratik ve ekonomik bir tahlil sunarken, hidrojenli vapurlar bilhassa uzun rotalarda ve yüksek yolcu kapasitelerinde öne çıkıyor. Bu nedenle birtakım büyük kentler, maliyetine karşın hidrojenli ulaşım projelerine yatırım yapmayı tercih ediyor. Dünyanın ticari kullanımdaki ilk hidrojenli vapuru geçtiğimiz yıl San Francisco Körfezi’nde hizmete girmişti. Pak ve sessiz ulaşımın mümkün olabileceğini gösteren bu proje, artık diğer kentlere de yayılıyor. Bu hidrojenli vapurun daha büyük ve süratli bir versiyonu New York sularında yol almaya hazırlanıyor.
Switch Maritime, New York eyaletinden aldığı 2 milyon dolarlık takviyeyle 150 yolcu kapasiteli yeni bir hidrojen vapuru geliştirmeye başladı. Şirket, 2028’in başında hizmete almayı planladığı bu gemiyi evvel 12 aylık bir deneme sürecinde işletecek. Maksat ise mevcut dizel filolarını yenilemek isteyen işletmecilere gerçekçi bir alternatif sunmak. Switch’in CEO’su ve kurucu ortağı Pace Ralli, “Feribot işletmecilerinin yaşlanan filolarını yenilemeye gereksinimi var. Biz de onlara dizel yerine uygulanabilir bir seçenek sunmaya çalışıyoruz” diyor.
San Francisco, New York, Washington üzere dizel yakıtlı feribot ve vapurlardan uzaklaşmak isteyen kentler daha çok hibrit-elektrikli gemilere yöneliyor. Zira hidrojen çok daha maliyetli bir alternatif olmaya devam ediyor.Ancak Switch Maritime tarafından geliştirilen hidrojenli vapurlar, bu hibrit-elektrikli modellerin yetersiz kaldığı noktalarda devreye girebilir. Hakikaten San Francisco’dan sonra New York idaresinin de yüksek maliyetlerine karşın bu araçlara yatırım yapması planların bu istikamette olduğunu gösteriyor.
Hidrojenli Vapurlar, Asıl İmtihanını New York’ta Verecek
2024 yazında San Francisco Körfezi’nde seferlere başlayandünyanın ilk hidrojenli vapuru Sea Change‘in yolcu kapasitesi 75. Vapur, 360 kilovatlık Proton Exchange Membrane (PEM) tipi yakıt hücreleri ve 600 kilovatlık elektrikli tahrik sistemiyle çalışıyor. Ayrıyeten 100 kWh’lık lityum-iyon bataryalar, güç gereksinimindeki ani dalgalanmaları karşılamak üzere sisteme entegre edilmiş durumda. Gemide kullanılan 10 kompozit tank, toplam 246 kilogram hidrojeni 350 bar basınçla depolayabiliyor. Bu yapı sayesinde Sea Change, yaklaşık 300 deniz mili menzile ulaşıyor ve 14–15 knot (26–28 km/saat) süratle seyredebiliyor. Vapurun hidrojen ikmali birkaç saat içinde tamamlanabiliyor; bu da bataryalı feribotların uzun şarj müddetlerine kıyasla değerli bir avantaj sağlıyor.
Switch’in New York için geliştirmeyi planladığı yeni vapur ise Sea Change’in daha büyük versiyonu olacak: 150 yolcu kapasitesi, iki kat daha yüksek sürat ve daha güçlü yakıt hücreleriyle, hidrojen teknolojisinin büyük kentlerde tertipli yolcu nakliyeciliğinde sahiden uygulanabilir olup olmadığını gösterecek.
San Francisco’daki pilot uygulamada kimi yakıt tedarik meseleleri yaşansa da Sea Change genel olarak başarılı bir test periyodu geçirdi. Artık New York projesi, hidrojenli feribotların ölçeklenebilirliğini kanıtlayacak ikinci büyük imtihan olacak.
