Dünyaca ünlü müzik kümesi Coldplay, ABD’deki Stanford Stadyumu’nda verdiği konserinde dikkat cazip bir güç tahliline imza attı. Küme, sahne ardı ve C sahnesini besleyen güç muhtaçlığını baskılı, organik güneş panelleriyle karşıladı. Bu uygulama, taşınabilir güneş gücü alanında bugüne kadar yapılan en geniş ölçekli canlı aktiflik kurulumlarından biri oldu. Coldplay konserinde kullanıldı
Sistem, Avustralya merkezli Kardinia Energy tarafından geliştirildi ve 550 metrekarelik organik, geri dönüştürülebilir sinema kullanıldı. Sinema metrekare başına yalnızca 300 gram yükünde ve rulo formunda sarılabiliyor. Konseyimi ise iki kişilik bir takım tarafından sadece kablo bağları ve gerdirme kayışlarıyla iki saatten kısa sürede tamamlanabiliyor. Coldplay’in bu sistemi daha küçük ölçeklerde 18 aydır denediği belirtildi.
Projenin temelinde, silikon yerine karbon bazlı yarı iletken polimerlerin plastik yüzeylere düşük maliyetle basılması yatıyor. Üstelik bu baskı, bir şarap etiketi yazıcısı dönüştürülerek gerçekleştirildi. Her ne kadar klasik silikon panellere nazaran verimlilik açısından geri planda kalsa da, baskılı güneş panelleri; hafif yapıları, süratli kurulabilirliği ve hal esnekliğiyle statlar, depolar ve afet bölgeleri üzere özel kullanım alanlarında öne çıkıyor. Ayrıyeten panellerin ömrü dolduğunda geri dönüştürülebiliyorlar. Verimlilik dezavantajı olsa da Kardinia’nın baskılı güneş teknolojisi on kat daha ucuz olduğu da aktarılıyor. Şirketin paylaştığı datalara nazaran birebir güç üretimi için yaklaşık dört kat daha fazla yüzey alanına muhtaçlık duyuluyor. Coldplay, bu panelleri 2025 sonuna kadar turnede kullanmaya devam etmeyi planlıyor.
Ticari üretime geçiyor
Avustralya merkezli Kardinia Energy, bu işbirliği sonrasında 2,25 milyon dolarlık hibe takviyesi de aldı. Firma, bu yatırımla dünyanın birinci ticari baskılı güneş paneli üretim tesisini kurmayı hedefliyor.
Kardinia’nın baskılı güneş paneller tarafından toplanan güç, bataryalarda depolanarak konserin çeşitli kısımlarında kullanılıyor. Şu ana kadar 19 ülkede 21 farklı stadyumda uygulandı ve her konser için sıfır emisyon hedeflendi.
