Etkinlik sonrasında oyunun baş imalcisi Szymon Strauss’la röportaj yapma bahtım oldu. Oyun hakkında çokça, kıssa hakkında ise neredeyse hiç ipucu verilmeyen samimi bir sohbet oldu.
Ares: Bildiğim kadarıyla The Beast öncelikle Dying Light 2 oyununun bir ek paketi olacaktı. Sonradan kendi başına bir oyun olmasına karar verildi. Bu nasıl bir süreçti? Öykü başta olmak üzere bir şeyler değiştirildi mi?
Strauss: Hayır, bir şey değiştirilmedi. Aslında öyküyü en başından itibaren bu halde planlamıştık. Geliştirme sürecinde içeriğin ne olacağı, kaç tane ana vazife olacağı, büyük bir harita, boss savaşları üzere bir çok şey aşikardı. Ana öykü 20 saat civarı planlanmıştı. Bir o kadar da yan misyonlar sürecekti. Bu noktada bize ek içerik olarak görünmekten çıktı. Bunun yanı sıra, K. Crane’in oyuna dönüşü, kendi öyküsünün devamı açısından da bunun farklı bir oyun olması gerektiğini düşündük. Dying Light: The Beast her iki oyundan da bir şeyler içeren, bizim serideki bütün tecrübemizi yansıtan bir oyun. Bu yüzden bağımsız olması daha mantıklıydı.
A: Buraya gelmeden evvel “Hikaye nasıl devam edecek?” diye bir not düşmüştüm. Lakin artık temel çizgilerini biliyorum. The Following’te kaldığı noktadan sonra The Beast ile devam ediyoruz. Biz bugün oyunun en başını mı oynadık? Şayet öyleyse birtakım değerli kesimlerin eksik kaldığını hissettim.
S: Hayır, oyunda sizin oynadığınız kısım öncesinde de içerik var. Oynadığınız kısım kıssanın en başlarındaki bir kesitti ancak ondan da öncesi var.
A: Bahsettiğiniz evvelki kısım hakkında rastgele bir ipucu var mı?
S: İpucu 1: Oyunu oynayın. (Tutsak olduğumuz yerden kaçışımızı, hasebiyle denek olarak bulunduğumuz ortamı göreceğimizi düşünüyorum. -Ares)
A: Kıssa anlatımı hakkında konuşmak istiyorum. Lineer bir anlatımın DL:TB üzere oyunlarda gerçek bir karar olduğunu düşünüyorum. Büsbütün açık ve tekrarlayan vazifelerin olduğu dünyada kıssadan kopabiliyorsunuz. Bugün oynadığım ana vazifeleri çok beğendim.Yan misyonlar de farklı öyküler anlatsa da sizi bütünden koparmıyordu. Öbür misyonlar de bu türlü mi devam ediyor?
S: Bütün oyun bu biçimde devam ediyor. Yan misyonların hiçbiri kolay içerik değil. Hepsinde bir sorunu olan karakter var. Diyaloğa giriyorsunuz. Değişik ve bazen sürprizli anlara denk geliyorsunuz. Ana kıssayı bitirmek için bu yan misyonları yapmanız gerekmiyor. Lakin biz ana misyon – yan vazife denklemini anlatmak istediğimiz öyküyü bozmayacak biçimde yerleştirdik. Gereksiz vazifelere takılıp ana kıssayı unutmayacağını umuyorum. Ayrıyeten, ana vazifeler ve yan vazifeler dışında üçüncü bir katman daha var: Açık dünya olayları. Kimi keşfedilmeyi bekleyen özel bölgeler, küçük bulmacak, birilerini kurtardığımız küçük etkileşimler. Bunların da dozunu uygun ayarladığımızı düşünüyorum.
A: Tahminen de en merak edilen mevzu. Beast modu. Birinci başlarda rastgele başlıyor, sonrasında ise özellik ağacında bunu istediğimiz vakit denetim edebileceğimiz seçeneği aktive etme imkanı mevcut. Aktiflikte diğerleriyle konuştuğumda bu durumu beğenmediklerini söylediler. Bunu tasarlarken, başta denetim edemeyip vakitle alışmasını hedeflediğinizi düşünüyorum.
S: Tam olarak bu türlü. Kyle Crane için yeni olan bu duruma vakitle alışması ve nasıl denetim edeceğini öğrenmesi gerekiyor. Oyunun sonlarına yanlışsız bu özelliği denetim edebiliyor olmak kimi anlarda çok kıymetli olacak. Gördüğünüz üzere Beast modu büsbütün farklı bir yetenek ağacına sahip. Seriden alışık olduğumuz hayatta kalmaya yönelik yetenek ağacının yanında bir de bu ağacı oluşturduk. Burada da öğrenecek çok özellik var. Biz de oyuncuların her iki yetenek ağacını keşfetmelerini ve kendi tarzlarına uygun özellik seçimleri yapmalarını istiyoruz.
A: Pekala bu özelliği kullanmak kıssayı etkiliyor mu? Örneğin çok kullandığımızda Crane’in psikolojisi etkileniyor ya da iç çatışmalar yaşıyor mu?
S: Hayır, bu türlü şeyler olmuyor. Lakin, bossları avlayarak kendi özelliklerini geliştirmesi ve oyuncunun buna bağlı olarak yetenek ağacı oluşturması öyküde kıymetli bir nokta.
A: Ferdî olarak merak ettiğim bir husus da kaygı ve aksiyon elementlerinin dağılımı. Bir yerde, bu oyunun şimdiye kadarki en dehşetli Dying Light olacağı yazıyordu. Bu gerçek mu?
S: DL:TB için diyebilirim ki hayatta kalma, aksiyon ve kaygı öğelerinin istikrarlı olduğu bir oyun. Alışılmış bir de bizi özel kılan parkur elementi var. Öte yandan geceler sahiden fecî olacak. Bunu bekleyebilirsiniz.
A: Birinci oyunda geceleri geçebiliyordunuz. Bugün burada oynarken bir vazife sırasında fark ettim ki vakit geçmiş ve akşam olmuş. Sanırım bu benim yanlışımdı. Pekala kıssada bizi gece dışarıda olmaya zorlayacak anlar var mı?
S: Birtakım anlar var, gece oynanması gerekecek. Aslında bunun ardında hoş bir gaye var: Yeni oyunculara eski temel oyun mekaniklerini tanıtmak. Gece mekaniği de bunlardan birisi. Fakat oyunun büyük bir kısmında oyuncular gece ve gündüz ortasında seçim yapabilecek.
A: Gece hayatta kalmaya çalışmak demişken, dışarıda kaldığımda 2 tane Ecel yakınlardaydı. Benim de Beast modum açılmak üzereydi. Bahtımı denemek istedim. Lakin bir işe yaramadı. Pekala ya oyunun sonuna gerçek, bu şiddetli avcılara karşı hayatta kalabilecek miyim?
S: Oyunun başında olduğun için karakter hala gelişiminin başındaydı. Ayrıyeten Eceller bu oyunun en güçlü avcıları. Öldürülemez demiyorum, natürel ki öldürebilirsin. Ama bu çok çok sıkıntı. Bu hususa bağlı olarak, oyunda vakit geçtikçe karakterin güçlenmesi ile etraftaki düşmanların da güçlenmesi konusunda bir istikrar yakalamaya çalıştık. Yani oyunun sonlarına hakikat çok güçlü olup her şeyi geride bırakamıyorsunuz.
A: Son sorularım The Beast’in sonu ve bir sonraki oyunun öyküsüyle ilgili. Bu oyunun sonunda Crane’in kıssası tamamlanacak mı, yoksa devam edecek bir sona mı bağlanıyor?
S: Bu sorunun yanıtı için kesinlikle oyunu oynamalısın. Bu sorunun bir yanıtı var.
A: Pekala bir sonraki öykü? Aiden ve Crane öyküleri mi birleşecek ya da yeni oyunda büsbütün yeni bir kıssa, harita, yer ve karakterler mi göreceğiz?
S: Aslında bu hususta soru sorduğun için çok keyifli oldum. Lakin karşılığım yeniden, Dying Light: The Beast’i oynaman gerektiği olacak.
