Otomobillere olan tutkumun tam olarak ne vakit başladığını hatırlamıyorum. Ama bu işin birinci kere ilgimi çekmesi sanıyorum ben 8-9 yaşlarındayken babamın kırmızı renkli Renault 5’i ile oldu. Babamın gezmeye diye aslında beni endüstriye götürdüğünü ve R5’ini fevkalâde bir hale getirdiğini yıllar sonra öğrenebildim alışılmış.
Aradan yıllar geçmiş olmasına karşın arabalara olan ilgim bu iktisatta edebildiği kadar devam ediyor. Bu nedenle de kestirim edebileceğiniz üzere araba temalı oyunlara önemli bir ilgim var. Yıllardır bütçem el verdiğince direksiyon setlerine sahip olmaya çalıştım. Bununla birlikte yıllardır bu tutkuyu gerçek manada doyurabilen birkaç tane oyun çıkmıştı.
Ülkemizde de epey sevilen NFS: Underground serisi bunun en yeterli örneği sanırım. Kendi aracınızı baştan aşağı modifiye edebilmek, sokak yarışları, farklı fakat dikkat cazibeli klasik modeller ve harika ses motoru… Bilhassa Underground 2 bu işleri farklı bir noktaya getirmişti.
Underground 2 hayatımızdan uzaklaşalı yıllar oldu. Lakin o günden beri “o kaşıntıyı” durduracak rastgele bir oyunla tanışmamıştım.
Tokyo Xtreme Racer aslında yeni bir oyun değil. 1994 yılında Japonya’da “Shutokō Battle” adıyla piyasaya sürülen oyun, geçtiğimiz Ocak ayında bir “remaster” versiyonuna kavuştu. Ben de tam olarak bu oyundan bahsedeceğim.
Öncelikle en bariz şeyden başlayalım. Asetto Corsa’nın Tokyo modunu illa ki TikTok ya da Instagram Reels keşfetinizde görmüşsünüzdür. Uzun bir müddettir tekrar tanınan olan bu “sokak yarışı” havası, Tokyo Xtreme Racer’ın ortamıza yine dönüşü için bir taban hazırlamış.
Her iki oyun da aslında meşhur Shuto otobanını resmediyor. Bir devirler Tokyo’da yarışın kalbi olan bu sınır, birbirinden efsane isimlere mesken sahipliği yaptığı için büyük kıymet taşıyor. Örneğin Japonya’nın en meşhur sokak yarışı kümesi Midnight Club (Evet, oyun da ismini bu takımdan alır), bu otobanın Wangan rotasını kendine konut olarak belirlemişti.
Uzun düzlükler, drift atılabilecek dar virajlar ve sürüş keyfini 10’a katlayan görünümlerden oluşan bir rotadan bahsediyorum. Sanırım bu pek çoğumuzun ortak hayali…
Bunu en inançlı ve en keyifli biçimde yapabileceğiniz yer ise Tokyo Xtreme Racer. Kendisi de eski bir oyunun remaster versiyonu olduğu için günümüzde aradığımız pek çok şeyi tek potada eritebiliyor. Modifiye işlerinden tutun, klasik JDM arabalara kadar her şey “o kaşıntıyı” dindirmeye yetiyor.
Oyunun ismi eski olsa da kendisi çağdaş teknolojilerle donatılmış durumda. Yani haliyle aracınızın üzerinde yaptığınız her değişikliği yolda hissedebilmek mümkün. Her değişiklik derken kolay şeylerden bahsetmiyorum. Aracınızın lastik yanaklarından tutun, kamberine, yere yakınlığına ve pek çok öbür ayrıntıya kendiniz karar verebiliyorsunuz.
Eee otombiller? Şimdilik (yanlış saymadıysam) 46 adet seçeneğiniz var. Bu seçenekleriniz ortasında GC8 kodlu efsane Subaru Impreza WRX üzere ralliciler de var, Mitsubishi Lancer Evo üzere klasikler de, Toyota Supra ve Nissan Skyline GT-R üzere efsaneler de. Seçim büsbütün sizin damak zevkinize bırakılmış.
Oldukça yeterli bir ses motoruna da sahip olan oyunun şimdi erken erişimde olduğunu da not edeyim. Yani daha gelecek yeni arabalar ve modifiye seçenekleri de ağızları sulandırıyor.
Hava kararınca, uygun bir müzik eşliğinde Shuto’ya çıkabilir ve başınızı dağıtabilirsiniz. Ya da sokağın hükümdarı olmak için yarışlara katılabilir ve rakiplerinizi teker teker indirebilirsiniz. Tokyo Xtreme Racer, her iki tarafı da keyifli etmeyi başarıyor.
