
Bugün hala ağır yanıklar ve önemli doku kayıpları, hastanın kendi bedeninden alınan ince deri katmanlarının nakliyle tedavi ediliyor. Fakat bu formül derinin en alt katmanı olan dermisi yine oluşturamıyor. Bir öteki deyişle, hudutlar, damarlar ve bağ dokuları eksik kalıyor. Bu da hem işlevsel kayıplara hem de kalıcı izlere yol açıyor.
İki farklı formülde de büyük atılım

Paralel olarak geliştirilen ikinci formül ise REFRESH (Rerouting of Free-Floating Suspended Hydrogel Filaments) ismi verilen bir teknik. Bu formülde su bazlı hidrojellerden ipliksi yapılar üretildi. Bu iplikler sonradan enzimlerle büsbütün çözünebiliyor ve yerlerinde kan damarlarını taklit eden mikro kanallar bırakıyor. Böylelikle hücrelerin büyüyüp damar yapıları oluşturabileceği boşluklar hazırlanıyor. Araştırmacılar, bu formülle karmaşık damar ağlarının örülmesinin mümkün olduğunu gösterdi.
Her ne kadar gelişmeler umut verici olsa da uzmanlar, klinik uygulamaya geçiş için daha çok test gerektiği ikazında bulunuyor. Laboratuvar ortamında muvaffakiyetle üretilen dokuların, gerçek yaralarda iltihap ve enfeksiyon üzere faktörlerle nasıl reaksiyon vereceği şimdi bilinmiyor. Yeniden de bu iki tekniğin birleşmesiyle, gelecekte damarlı yapay deri dokularının üretilmesi ve hatta yapay organların inşası mümkün olabilir. Bu da yanık ve travma hastaları için tedavide ihtilal niteliğinde bir adım olacak.