Türkiye Teknoloji Ekibi Vakfı (T3 Vakfı) ve BAYKAR tarafından geliştirilen yerli toplumsal medya uygulaması NEXT Teknofest Toplumsal, en tanınan toplumsal ağ uygulaması olarak doruğa yerleşti. Yapay zekanın geliştiği, bu yeni teknolojilerin geliştiği dünyada yerli ve ulusal uygulamaların artıyor olmasının ülkemiz için değerli bir gurur kaynağı olduğuna değinen Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, “Platformun sadece bir toplumsal medya alternatifi değil, tıpkı vakitte dijital egemenliğin ve data güvenliğini sağlamanın kıymetli bir adımı olarak görüyoruz. Datanın altın kıymetinde sayıldığı günümüzde bu alanda yerli tahliller üretmek ve desteklemek bir tercih değil zorunluluktur” açıklamasında bulundu.
Blockchain teknolojisi, NFT kavramı, Metaverse ve artık yapay zekânın merkezde olduğu bir dünyada, her bir teknolojik gelişme, beraberinde diğer bir teknolojiyi de geliştirip dönüştürüyor. Artık sadece içerikler değil; kullanılan web altyapıları, yazılım lisanları ve programlama araçları da değişiyor, hızlanıyor ve çeşitleniyor.
“Artık Egemenlik Dijital’de Başlıyor”
Türkiye’de de yeni teknolojilerin geliştirilmesi, yeni dijital eserlerin ortaya konması ve mevcut sistemlerin gelişen dünyaya ahenk sağlaması ismine birçok yatırım ve teşebbüsün olduğuna dikkat çekenDijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, “Bugün geldiğimiz noktada toplumsal medya platformları sırf irtibat araçları değil, toplumları şekillendiren, gündemleri belirleyen ve hatta ekonomik kıymet yaratan güçlü birer mecra haline geldi. Bu kadar büyük bir tesir gücüne sahip alanlarda yerli tahliller üretmek artık bir tercih değil, mecburilik. NEXT Teknofest Toplumsal, Türkiye’nin bu manada attığı değerli adımlardan biri. Bilhassa bilginin konuşulduğu, datanın altın bedelinde kabul edildiği bir çağda yaşıyoruz. Bu türlü bir periyotta geliştirilen tüm teknolojilerde bilginin bizde kalması, yani kullanılan altyapıların yerli olması büyük kıymet taşıyor. Yeni teknolojiler üretsek bile, şayet altyapı diğer ülkelere ilişkin sistemlere dayanıyorsa, bu durum uzun vadede önemli riskler barındırıyor. İlerleyen yıllarda data savaşlarının kaçınılmaz olacağı öngörülürken, datanın denetiminin bizde olması Türkiye’nin lehine bir avantaj sağlayacaktır. Bu nedenle bugün geliştirilen tüm teknolojilerde, desteklenen teşebbüslerde ve atılan her adımda, altyapıdan itibaren yerli ve ulusal tahlillere yönelmenin dijital egemenliğin bir kesimi olarak görüyoruz” dedi.
“Veriyi Korumak, Markayı Korumaktır”
Sadece teknolojik boyutu değil, marka tarafının da büyük değer taşıdığına değinen Kaplan, “Teknolojik altyapıyı yerli ve ulusal formda geliştirmeye çalışırken, tıpkı vakitte markanın irtibatını gerçek yönetmek, tescilini yapmak ve küresel pazarda lisanslarını almak da kritik. Yerli ve ulusal teşebbüsümüzün istikrarlı formda ilerlemesi açısından bu süreçler birbirini tamamlıyor.Bu bağlamda data, gücümüzü temsil eden en kıymetli öge hâline geliyor. Hasebiyle datanın barındırıldığı sunucular, hosting hizmetleri, domain idaresi üzere hususlarda altyapı yatırımlarının artırılması hem beklentimiz hem de teklifimiz. Bulut teknolojilerinin süratle geliştiği günümüzde, yerli teşebbüslerin artması ve bilginin yurt dışında değil, yerli sunucularda saklanması bizi her vakit bir adım öne taşıyacaktır. Bilhassa yerli toplumsal medya platformları, taşınabilir uygulamalar, oyun teşebbüsleri üzere alanlarda çok sayıda yerli teşebbüs var. Bu teşebbüslerin ürettiği dataların, yeniden yerli sunucularda saklanması büyük ehemmiyet taşıyor. Birebir durum, toplumsal medya reklamları ve dijital pazarlama faaliyetleri için de geçerli. Google, YouTube üzere platformlarda yürütülen reklam çalışmalarında kullanılan kullanıcı datalarının denetimi hayli kritik.E-posta pazarlaması üzere alanlarda da tıpkı durum geçerli. Şayet kullandığınız e-mail marketing yahut pazarlama otomasyon araçları yurt dışı kaynaklıysa, müşteri datalarınızı küresel şirketlerle paylaşıyorsunuz demektir. Meğer datanın bizde kalması, yani ülke içinde kalması, dijital bağımsızlık ve data güvenliği açısından hayati değere sahip.Bu nedenle mahallî ve yerli bulut teknolojileri ile altyapıların geliştirilmesi, yalnızca teknik değil, birebir vakitte stratejik ve iletişimsel olarak da hayli tesirli olacaktır”dedi.
